KAHTA TURİZM DANIŞMA BÜROSU

Nemrut Dağı

Nemrut Dağı 
Etiketler: Nemrut, Nemrut Dağı, Kahta Nemrut Dağı

NEMRUT DAĞI

İlçemiz sınırları içerisinde yer alan Nemrut Dağı, M.Ö. 69-36 yılları arasında yaşamış Kommagene Kralı I.Antiochos tarafından kendisi adına mezar yeri ve Krallığı için kutsal bir alan oluşturmak amacıyla yapılmış olup, 2150 metre yükseklikle ana kaya oyularak, kırma taşlarla yükseltilmiş 50 metre yüksekliğinde ve 150 metre çapında Tümülüs oluşturmuş ve Doğu ve Batı teraslarına kendisinin ve Yunan - Pers dev tanrı heykelleri ile göklerin koruyucusu Kartal ve yerlerin koruyucu Aslan heykellerini yaptırmıştır. Tahtların arkasında 237 satırdan oluşan Kral Antiochos’un dini ve sosyal içerikli vasiyeti (Nomos) bulunmaktadır.

Kommagene Krallığı ‘Genlerin Topluluğu’ anlamına gelmekte olup, krallığın isminde olduğu gibi Kral I.Antiochos doğu ve batı teraslarına yaptırdığı dev tanrı heykellerini o dönem doğuda güçlü devlet olan Pers imparatorluğunun tanrılarının isimleri ve yine o dönem batıda güçlü devlet olan Roma imparatorluğunun tanrılarının isimlerini aynı heykeller üzerinde bütünleştirerek her iki İmparatorluğun (Genin) tanrılarına saygı göstermiş ve devletini iki güç arasında bağımsız olarak yaşatmaya çalışmıştır.

Doğu terasında heykellerin sağında ve solunda koruyucu aslan ve kartal heykelleri bulunmaktadır. Heykel dizilimi soldan sağa doğru Tanrı Kral Antiochos Theos  I. , Kommagene(Argande), ortada Zeus(Oromasdes,) yanında Apollon(Mithras) ve en sağda Herakles( Artagnes) bulunmaktadır. Kral kendisini Tanrı ilan ederek, tanrıların yanına kendi heykelini yaptırmıştır.  O dönemki inanışa göre Zeus Baştanrı, Kommagene(Fortuna,Thyce) bereket tanrıçası, Apollon Anadolulu bir tanrı, Herakles ise gücü temsil etmekteydi. Heykellerin önünde ateş sunağı (Altar) ve onun yanında oturur biçimde bir aslan heykeli bulunmaktadır. Yine terasın kuzey ve güneyinde Kommagene Krallığının Pers soyuna ait krallarının kabartma stelleri bulunmaktadır. Tahtların arkasında 237 satırdan oluşan Kral Antiochos’un dini ve sosyal içerikli vasiyeti (Nomos) bulunmaktadır.

Batı terasındaki heykeller çok ufak detaylar hariç Doğu terasındaki heykeller ile aynıdır. Kral Antiochos I. un Pers atalarına ait kabartmalı steller teras avlusunun güneyinde, Hellen atalarına ait olanlar ise batı da yer almaktadır. Doğu terasındaki gibi, Batı terasında da heykellerin arkasında 237 satırdan oluşan Kral Antiochos’un dini ve sosyal içerikli vasiyeti (Nomos) bulunmaktadır.

Ayrıca bu bölümde iki metre yüksekliğinde iki buçuk metre genişliğinde blok üzerine sağ tarafa doğru yürüyen boynunda bir hilal, gövdesinde on dokuz yıldız ve üst kısımda üç adet büyük yıldız bulunan bir aslan figürü bulunmaktaydı. Bu üç büyük yıldız Mars, Jüpiter ve Venüs’ü simgelemekte olup dünyanın bilinen en eski horoskopu olması açısından oldukça önemli ve gizemlidir. Yapılan araştırmalarda aslan figürünün resmedildiği yıldız ve üç büyük gezegenin M.Ö. 7 Temmuz 62 yılını gösterdiği ve bu tarihinde Kral Antiochos I.’in tahta çıkış tarihini gösterdiği tahmin edilmektedir. Osman Hamdi Beyin 1883 yılındaki kazıları sırasında sapasağlam olan ve aynı yıl C.Humann tarafından kalıbı alınarak şuan Almaya da tıpa tıp benzerinin müzede sergilendiği aslan figürü zamanla ciddi şeklide tahrip olmuştur ve  koruma amacıyla şuan kapalı bir bölümde saklanmaktadır.

Kuzey terası, Doğu ve Batı terasları arasında Antiochos I. in atalarının resimleriyle süsletmek üzere hazırlattığı kumtaşından elli yedi adet taş stel bulunmakta olup büyük çoğunluğu kırılmış halde yerde yatmaktadır.

Nemrut Dağı ve uzantılarını içerisine alan 13.850 hektarlık alan 1987 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine alınmış olup,  Milli Park ilan edilerek koruma altına alınmıştır. İki bin yıl önce inşa edilmiş Nemrut Dağı anıt mezar yeri ve kutsalı alanı ziyaret ederek hem tarihe tanıklık etmek, hem de güneşin dünyada doğuşunun ve batışının izlenmesinin en güzel olduğu yerde bulunmak unutulmaz bir deneyim olarak size kalacaktır. 





NEMRUT DAĞINDAKİ YAZILARIN TERCÜMESİ
YAZIT 1

  • 1-Kral Mithradates Kallinikos¹un ve Anasever Kral Antiochos Epiphanes Kallinikos kızı Tanrıça, Kraliçe, Kardeşsever Laodike¹nin oğlu Tanrı, Adil ve Epiphanes, Roma ve Helen Dostu, Muzaffer Büyük Kral Antiochos, kutsanmış taht kaidelerine dokunulmaz harflerle kendi lûtufkârlığından kaynaklanan işleri, ebediyete intikali için yazdırdı.

 11- Ben, Dindarlığın biz insanlar için bütün iyilikler içinde sadece en güvenilir dost olduğuna değil, aynı zamanda en tatlı haz olduğuna da inandım ve bu inanca hem talihli iktidarımın, hem de bu iktidarın takdis edilmiş icraatının kaynağı olarak sahip oldum. Tüm hayatım boyunca Kraliyetimdeki bütün insanlar karşısında, dindarca davranışı en güvenilir savunma aracı ve eşi bulunmaz bir haz kaynağı olarak gören bir insan sıfatıyla durdum. Bu nedenle, beklenenin tersine, büyük tehlikeleri savıp, ümitsiz durumların üstesinden geldim ve uzun yıllar mutlu bir yaşam sürdüm.

24-  Ata hükümdarlığını devraldığım zaman, dindarlığımın bir sonucu olarak, tahtıma bağlı Krallığı tüm tanrıların ortak yurdu yaptım. Onları, şekli temsillerini kendi soyumun talihli köklerinin geldiği Pers ve Hellenlerin eski usullerine göre çeşitli biçimlerde yapmak suretiyle, kurbanlar keserek ve şölenler düzenleyerek, eskiden beri insanlar arasında ortak bir adet olduğu üzere, onurlandırdım. Onursal duyguları somut ifadeye dönüştürmek ise benim hakbilir düşüncemin bir buluşudur.

35- Zamanın tahribine dirençli bu tapınaksal mezarın temellerini göksel tahtların yakınında atmaya karar verdiğimde, bu kutsal mekan, sadece ileri yaşıma rağmen hâlâ sıhhat ve selamet içinde olan bedenimi saran kılıfa, tanrının sevdiği ruhum Zeus Oromasdes¹in göksel tahtlarına yolcu olduktan sonra, ebedi bir istirahatgâh olsun istemedim; buranın aynı zamanda bütün tanrıların ortak tahtları olmasını da kararlaştırdım. Çünkü benim çabalarım sonucunda orada sadece kahraman atalarımın şu gördüğün resim dizeleri bulunsun istemedim; daha çok da, bu kutsal tepe üzerinde tanrıları temsil için kutsanarak dikilen ilahi bir figür, artık ıssız kalmayacak bu mekanı tanrılar karşısında ifa ettiğim dindarlığın bir kanıtı olarak görsün istedim.

YAZIT 2

53-İşte, gördüğün gibi, tanrılara gerçekten lâyık oldukları bu heykelleri diktirdim: Zeus Oromasdes¹in, Apollon Mithras Helios Hermes¹in, Artagnes Herakles Ares¹in ve herşeyi besleyen vatanım Kommagene¹nin heykelleri. Aynı taştan ve aynı tahtlar üzerinde duaları işiten tanrıların yanına kendi heykelimi de koydurttum. Böylece ulu tanrıların ezeli saygınlığını kendi genç bahtıma çağdaş kıldım. Ve böylece onların kraliyete ilişkin olarak giriştiğim işlerde sık sık ve somut olarak, âlicinap bir yardım olarak bana tevcih ettikleri sonsuz ihtimam ve himayelerinin hakkaniyetli bir taklidçisi oldum.

Kurban törenlerinin çeşitli biçimlerde yapılmasını sağlamak amacıyla kafi derecede arazi ayırdım ve onlardan sağlanacak gelirlere el sürülmemesini buyurdum. Sürekli bir kurban hizmeti kurdum ve seçkin rahipler tayin ettim; onları Pers giysileriyle donattım; tören ve tüm onursal hizmetleri benim şanıma ve tanrıların yüceliğine yaraşır biçimde düzenledim.

67- Kurban hizmetlerinin sürekliliği için, eskiden beri varolan ve müşterek bir hukuka dayanan kurban törenlerinin yanısıra, Krallığımda yaşayan tüm insanların, hem tanrılara karşı vecibelerini yerine getirmeleri hem de bizi onurlandırmaları maksadıyla yeni ihdas edilen bayramları kutlamalarını kural olarak koydum. Böylece bedenimin doğum günü olan Audnaios ayının 16. gününü ve taç giydiğim Loos ayının 10. gününü yüce tanrıların yeryüzüne zuhur edişlerine vakfediyorum; çünkü bunları ben talihli hükümranlığımın menşei ve tüm Krallığımdaki genel saadet ve refahın sebebi olarak telakki ettim.

Bunlardan başka kurbanların daha zengin ve şölenlerin daha mükemmel olması için ve yılda bir kutlanmak üzere iki günü daha bayram olarak tahsis ettim. Ülke halkını toplantı, yani şölenlere katılım amacıyla, köy ve kentlere göre gruplara ayırdım ve bayramları herkesin en kolay erişeceği en yakın kült yerlerinde kutlanmak üzere düzenledim. Geri kalan zamanı, yani doğum günüme tekabül eden 16. ve Diademi takdığım güne tekabül eden 10. günü, her ay tekerrür etmek ve rahipler tarafından sürekli kutlanmak üzere tören günü olarak düzenledim.

YAZIT 3

105-Bu düzenlemelerin daimi olması için, tanrıların buyrukları doğrultusunda kutsal bir kanun vakfettim ve bunu dokunulmaz kıldığım steller üzerine yazdırdım; çünkü bunların sürekli korunması aklıselim sahibi kişiler için dindarca bir iştir; sadece bizim onurumuz için değil, aynı zamanda her ferdin kendi talihi uğruna bel bağladığı en aziz beklentiler için de bu böyledir. Sonsuz zaman kaderin bir cilvesiyle tüm insanlar arasından hangi soyu bu ülkenin mirasına oturtursa, o insan soyu için bu kanunu korumak bir vecibe olmalıdır; şunu bilerek ki, kraliyetin rahmete kavuşmuş soyunun intikamı ağırdır, ihmal ve cürümden gelen din düşmanlığını eşit derecede cezalandırır ve takipçisi olur; kutsanmış atalarımın kanunu hakarete uğramışsa, merhamet tanımaz cezalar verir. Zira dindarca yapılan her iş kolaydır; ama dinsizliğin sonu zorunlu olarak sefalettir. Bu kanun benim sesimi duyurdu, tanrıların vahyi ise ona geçerlik kazandırdı.

123-Kanun Tarafımdan hem tanrılar ve hem de resimlerini Toros uçurumlarının zirvesine, bedenimi saran bu kutsal mezarın yanıbaşına çepeçevre kutsayarak dizdiğim rahmete kavuşmuş atalarım için tayin edilen halihazırdaki rahip ve gelecekte bu görevi devralacak olan rahip, bütün diğer görevlerinden azad olunmalı, engel olunmadan ve bahane bulunmadan bu kutsal tapınak mezardaki görevini kült törenlerine ve kutsal heykellerin uyarınca süslenmelerine vakfederek ifa etmelidir. Her ay ve her yıl tüm yıl boyunca sürekli kutlanmalarını emir buyurduğum tanrıların ve benim doğum günlerimizde bu rahip, kendisine benim lutfumla ve soyumun ata geleneği icabı takdir edilmiş olan Pers giysisini giyerek, tanrıların dindar onurlarına vakfettiğim bütün heykelleri altın çelenklerle süslemelidir. Rahmetli soyumun aziz menfaatlerine adadığım köylerden sağlayacağı gelirle bu sunaklar üzerinde bol bol tütsü ve kokulu otlar sunmalı ve besili kurbanlıkları tanrıların ve bizlerin onuruna yaraşır biçimde kurban etmeli, kutsal masaları uyarınca bol ziyafet malzemesiyle donatmalı ve testileri suyla karıştırılmış bol miktarda şarapla doldurmalıdır. Buraya gelen yerli ve yabancı bütün ahaliyi büyük bir ihtimamla karşılamalı ve bir araya gelen cemaate herkesin eşit derecede keyf alacağı bir şölen hazırlamalıdır. Kendisi için de, adet olduğu üzere, rahiplik makamının onursal hakkı olarak pay ayırmalıdır; bunu yaparken geri kalanların da lutfumdan serbestçe yararlanmalarını sağlamalıdır, öyle ki, her bir kimse, kutsal günlerde kafi miktarda yiyecek içecek alabilmek için, gözetildiği hissine kapılmaksızın şölenin keyfini çıkarsın ve dilediği köşede, istediği kadar yiyip içsin. Tapınak hizmetine sunmuş olduğum içki kupalarını ise, ancak kutsal alanda birlikte bulundukları sürece kullanabilirler.

161-  Bu amaçla tayin ettiğim bütün müzisyenler ve gelecekte tayin edilecek olanlar, onların oğulları ve kızları ve aynı sanatı icra edecek tüm nesilleri, başka her türlü meşguliyetten uzak tutulmalıdırlar; ama tarafımdan saptanmış olan gelirlerle memuriyetlerini yapmalı ve şölen topluluğu arzu ettiği sürece mazeret beyan etmeksizin vecibelerini yerine getirmelidirler.

YAZIT 4

171- Tanrılar için ve kendi onuruma tanrısal istem doğrultusunda vakfettiğim bu tapınak kölelerini ve onların çocuklarını ve bu soyun tüm zaman içinde gelecek nesillerini hiç kimse, ister kral olsun ister hükümdar, ister rahip olsun ister yönetici, ne kendine köle yapmaya ne de bir başkasına herhangi bir şekilde satmaya, ne de onlardan birine bir kötülük yapmaya ve görevlerini yerine getirmekten menetmeye izinlidir; tam tersine rahipler onlara ihtimam göstermeli, krallar ve yöneticiler ve özel bütün kişiler onlara yardım etmelidirler. Böyle davrananlar tanrılar ve rahmetli atalarım nezdinde dindarlığın lutfuna nail olacaklardır.

Aynı şekilde, şurdaki tanrılara adadığım köyleri kendi mülkiyetine geçirmek, satmak ya da bir başka kurala bağlamak, ya da bu köylere veya bunların tanrıların dokunulmaz mülkü olarak vakfettiğim gelirlerine herhangi bir şekilde zarar vermek, kimsenin hakkı ve haddi olmayacaktır. O halde, cürümün bir başka türüne ya da bir hakarete veya kendi vakfettiğim kurban şölenlerinin ve toplantılarının şan ve şöhretimiz aleyhine bertaraf edilmesine vesile olacak uygulamalarda bulunmak, hiç kimsenin yanına kâr kalmayacaktır.

YAZIT 5

205- Her kim ki ama, bu düzenin kutsal geçerliğini ya da ölümsüz iradenin teyid ettiği rahmet abidesini bozar ya da zarar verir ya da gerçek anlamını değiştirmeye yeltenirse, yalnız kendisi değil, aynı zamanda tüm soyu sopu rahmetli atalarımın ve tüm tanrıların hışmına uğrasın, taki cezasını tamamıyle çekinceye kadar.

212- Tanrılara ve atalara karşı gösterilmesi kutsal bir görev olan dindarlığın bir örneğini ben, birçok diğer vesilelerle olduğu gibi, buradaki eserlerimle de çocuklarımın ve torunlarımın gözleri önüne sermiş bulunuyorum ve inanıyorum ki, onlar bu güzel örneklere özenip, soyumuzun geleneksel onurlarını sürekli artıracak ve bana benzer biçimde kendi yaşamlarının doruk noktasında soyumuzun ününe ün katacaklardır.

223- Pers ve Makedonya ve Kommagene ülkesindeki bütün tanrıların ilgi ve rahmetinin böyle hareket edenlerin üzerinde olmasını niyaz ediyorum. Zamanın akışı içinde her kim, bu ister bir kral ister bir hükümdar olsun, bu ülkenin yönetimini devraldığında, bu kanunu ve bize ibadeti korur ve sürdürürse, benim hayır dualarımla, tüm rahmetli atalar ve tanrılar ondan razı olsun; bu kanuna karşı gelen ve tanrılara saygısızlıkta direnenin ise her türlü felaket başına gelsin.

Açıklama: Grekçe aslından Prof. Dr. Sencer Şahin tarafından Türkçeye çevrilmiştir.

  • Yazıt Fotografı.jpg